Lezita patronunun DJ'i kim? İsmail YK, Serdar Ortaç, Atiye'yle işçi düşmanlığı

Lezita yöneticileri işçilerin hakkını vermek yerine, onlara "anlamlı" şarkı listeleri hazırlamakla meşgul.

irem yıldırım-etkin kolbaşı

Abalıoğlu Grubu'na ait Lezita’da, patronun toplu sözleşme masasına oturmaması üzerine greve giden işçiler 49 gündür mücadele ediyor.

İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde bulunan Abalıoğlu Grup'a ait piliç üreticisi Lezita’da Öz Gıda İş Sendikası’nda örgütlü işçiler, patronun toplu sözleşme masasına oturmaması nedeniyle 7 Mart’ta iş bıraktı. Geçtiğimiz hafta patronun grevi kırmak için grevin başladığı günden bu yana 483 işçinin işe aldığını tescillemiş, bu işçilerin arka kapıdan üretime sokulduğunu açığa çıkaran grevcilere jandarma saldırmıştı. Şiddetin dozunu artıran jandarma bir gün sonraysa 8 işçiyi hastanelik etmiş, 18 kişiyi de gözaltına almıştı.

Her geçen gün yeni bir skandala imza atan Lezita yöneticileri yüksek sesle müzik açarak vardiya değişimlerinde işçilere, grevdeki işçilerin ulaşmasını engellemeye çalışıyor. Ancak, açtıkları şarkılar işçilerle alay edecek cinsten. soL kameralarının görüntülediği o anlarda, vardiyası biten işçi servisleri fabrikadan çıkarken “Serdar Ortaç-Ne Olur Gitme”, “İsmail YK-Bas Gaza Aşkım”, “Atiye - Sefam Olsun” gibi şarkılar açıldı. 

Lezita yönetimi sorulara yanıt vermedi

Hem 49 gündür grevde olan işçilere hem de işten çıkan işçilere karşı açılan bu şarkılarla verilen mesaja ilişkin soL, Abalıoğlu Grubu'na ait Lezita yönetimine sorular yöneltti.

Sorular şöyleydi:

1) Bu şekilde şarkılar çalınması politikası ne zaman başladı?
2) Kimin kararıyla ve hangi gerekçeyle başladı?
3) Şarkıları kim seçiyor?

Ancak şirket yönetimi soL'un sorularına yanıt vermeyeceğini iletti.

Listeyi yapanlar yöneticiler

Lezita grevin başladığı ilk günden bu yana yüksek sesli müzik yayınları sürüyor. Yönetim grevin başladığı saatlerden itibaren bu uygulamayı sürdürüyor.

soL'un edindiği bilgilere göre, şarkıları çalan kişi şirketin güvenlik amiri. Ancak, şarkıları seçen kişiler yöneticiler.

'Mücadelemizden asla vazgeçiremeyecek böyle davranışlar'

Grev alanından bildiren soL ekibi sadece o anları görüntülemekle kalmadı, sendika yetkilileriyle de görüştü. Öz Gıda-İş Sendikası Örgütlenme Uzmanı Egemen Karadeniz şunları söyledi:

“Grevimizin ilk gününden itibaren patron tarafından duyduğunuz rezillik sabahtan akşama kadar devam ediyor. Özellikle de işçilerin vardiya giriş-çıkış saatlerinde. İşveren tarafı, sendikacıların ve grevcilerin sesinin duyulmaması için kendilerine göre ‘anlamlı’ buldukları yüksek sesli müzikler açıyor. Mücadelemizden asla vazgeçiremeyecek böyle davranışlar. Biz içerideki arkadaşlarımızla konuşmaya, örgütlenmeye devam ediyoruz. Kalplerinin bizim yanımızda olduğunu biliyoruz. Kazanana kadar bu alanda mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.”

Grev kırıcılık girişimleri yeni değil: Neler yapmışlardı kısaca hatırlayalım

İşçilerin sesini bastırmak için fabrika önüne ses sistemi kuran ve kesintisiz yüksek sesle müzik açan patron ve müdahale etmeyen jandarmalar hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu. Bu müzik yayınlarına karşı yetkililer hâlâ harekete geçmedi.

İşveren tarafı daha önce de direniş alanını dikenli tellerle çevirmiş, fabrikaya barikat yığmış, girişe çok sayıda TIR dorsesi park ettirmişti. Patronun “önlemleri” bununla da bitmemiş, bazı işçiler özel güvenlik aracılığıyla alıkoyulmaya çalışılırken, grevci işçilerin toz içinde kalması amacıyla fabrika etrafındaki yola toprak dökülmüştü.

Grev kırıcılık için komşu fabrikalardan destek istemekle kalmayan yönetim, greve engel olmak için Hindistan’dan işçi bile getirmişti. Grev alanına taşınan vince çıkan bir kişiyse kamerayla grevci işçileri kayda almıştı.