İsrail’in Gazze’de 7 Ekim’den beri sürdürdüğü soykırım girişimine karşın Türkiye ile İsrail arasındaki ticareti durdurmayan iktidara yönelik tepkiler sonucu Ticaret Bakanlığı 54 ürün grubunun İsrail’e ihracatını kısıtlama kararı almak zorunda kalmıştı.
AKP medyası bakanlık kararı öncesinde İsrail’e yapılan ihracatın aslında Filistin’e yapıldığı yalanına başvurmuş ancak bakanlığın kısıtlama kararının ardından sessizliğe bürünmüştü.
Bugün Yeni Şafak yazarı, eski AKP milletvekili Mehmet Metiner benzer bir yanlış argümanla İsrail ile ticareti savundu, kamuoyunda artan tepkiler içinse “İsrail derin devletinin ve istihbaratının kurgusu ve taşıyıcısı olduğu Erdoğan düşmanlığı kumpası” iddiasında bulundu.
“Reis” diye hitap ettiği Erdoğan’ın Filistin konusunda “haksız yere suçlandığını” ileri sürdüğü yazısında Metiner, “Başkalarının eleştirilerinden zerre miskal rahatsızlık duymam ama içimizden birilerinin bu bahiste Reis’e kem söz etmeleri fena halde incitiyor yüreğimizi” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın “asla değişmeyen/değişmeyecek olan hassasiyetlerinin başında” Gazze ve Filistin meselesinin geldiğini savunan Metiner “Reis’in o asil yüreğinden dökülen gözyaşlarının dili olsa da konuşsa!” gibi “duygusal” cümleler kullandı.
Erdoğan’ın “one minute” çıkışını ve Hamas’ı savunmasını hatırlatan Metiner, önceki gün İsrail saldırısında çocukları ve torunları öldürülen Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye ile Erdoğan arasındaki telefon görüşmesine değindi. Haniye’nin Erdoğan’dan “Ümmetin Reis’i” olarak söz ettiğini yazan Metiner İsrail ile ticaretiyse Filistinlilere yapıldığı yalanıyla aklamaya çalıştı.
Metiner şu ifadeleri kullandı:
“‘İsrail’le ticaret’ bahsinde hiç bir şey sadece kâğıt üstünde görünenden ibaret değildir. İsrail vatandaşı olan ve dolayısıyla İsrail pasaportu taşıyan milyonlarca Filistinli gerçeğini kim inkâr edebilir. Ticaretini İsrail üzerinden yapmaktan başka çaresi olmayan o insanların ticari faaliyetlerinin İsrail üzerinden yapılıyor olması anlaşılmayacak bir konu değilken, konunun birden bire seçim sonrasında Reis’i Gazze/Filistin üzerinden gözden düşürmeye dönük bir kampanyaya dönüştürülmesi zinhar tesadüfle ve iç saiklerle izah edilemez.”
Ticaret Bakanlığı tarafından İsrail’e ihracatta 54 ürün grubuna getirilen kısıtlama gerçekte bu ülkeyle yapılan ticaretin bir kez daha teyidi anlamına gelmişti. Bakanlığın dış ticaret istatistiklerinde Filistin’e yapılan ihracat ise ayrı bir kategoride yer alıyor.
Metiner yazısında İsrail’le ticaret konusunda Erdoğan’a ve iktidarına tepki gösterenlerinse "İsrail derin devletinin kurguladığı kumpasa düştüğünü" iddia etti.
Metiner şu ifadeleri kullandı:
“Keşke üç beş oy uğruna veya partilerinin gelecekteki başarıları uğruna o kendi mahallemizdeki insanlarımız İsrail derin devletinin ve istihbaratının kurgusu ve taşıyıcısı olduğu Erdoğan düşmanlığı kumpasına düşmeselerdi diyorum. Hele de Gazze/Filistin üzerinden bunu yapmaya yeltenmeselerdi diyorum.”
Yerel seçimlerde uğradığı yenilginin ardından AKP içinde farklı odaklar arasındaki gerilim artarken Metiner'in Erdoğan'a övgü düzdüğü yazısında "kimi sonradan gelmeler, ona yanaşmış yalakalar" ifadeleriyle bir kesimi hedef alması da dikkat çekti.
Metiner "Her ne kadar bazen ve kimi yerlerde Reis’i daha dün tanımış kimi sonradan gelmelerin, iktidar ve güç sahibi olduğu için ona yanaşmış yalakaların, düne kadar Reis’e ağız dolusu çemkirdikleri halde çıkarları için bugün kendisine yanaşmış bazı kendini bilmezlerin Reis’in adı üzerinden veya Reis’in kendilerine siyaseten verdiği unvan ve yetki üzerinden bize hadsizce/densizce ayar çekmeye kalkışmaları yüreğimizi derinden incitse bile Reis’le yola devam diyenlerdeniz biz" diye yazdı.
Metiner 'yandaş medya'dan şikayet etti
Yeni Şafak yazarı Metiner, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımdaysa "adına hareket ettiklerine zarar veren yandaş medya anlayışından" şikayet etti.
"Çok sesli ve özgürlükçü olması gereken medyanın kör bir taassubun taşıyıcı aparatı haline gelmesi bence acilen giderilmesi gereken bir sorundur" diyen Metiner, "Bu tarz yandaş medya anlayışı bilinsin ki adına hareket ettiklerine asıl zarar veriyor ve yalnızca mebzul miktarda güç devşirmek isteyen yalakalar üretiyor. Yeni bir medya düzeni oluşturmak şart" ifadelerini kullandı.
Metiner paylaşımlarının devamında şu ifadeleri kullandı:
"Yanında olmak ile kör bir yandaşlık birbirine karıştırılmaması gereken iki ayrı olgudur.
Tarafsızlık iddiası kocaman bir yalan. Kör bir yandaşlık ise safi zarar. Taraf tutmak, diğer tarafların sesini susturmak veya diğer seslerin duyulmasını engellemek anlamına gelmez.
Yeni medya düzeninin çok sesli ve özgürlükçü olması, tutulan tarafa veya savunulan fikre asıl itibar ve güç katacağına yürekten inanıyorum. Yeter ki seviye ve saygı ön koşul olarak benimsensin.
Eleştiriye kapalı her düşünce ve her hareket zamanla kendi statükosunu ve o statükodan beslenen yandaşlarını üretip donuklaşır ve bağnazlaşır.
Medya düzeninin kendini tarafgirlik adına eleştiriye kapatması; evvela kendini inkar, saniyen tarafgirlik yaptığı harekete zarar.
Medya düzenine dair söylediklerim, olmasını arzuladığım yeni medya düzenine ilişkin kanaatlerimden ibarettir. Kimseyi suçlamaya dönük değildir."
