Grevdeki Lezita işçileri anlattı: 'Yaşadığımı, güneşin ne olduğunu anladım'

Lezita işçisi kadınlar ağır çalışma koşullarından grev kararına mücadele sürecinde neler yaşadıklarını anlattı. TKP, işçilere Lezita ürünlerinin satıldığı KFC önünde gerçekleştirdiği eylemle ses oldu.

Haber Merkezi

Abalıoğlu Grubuna ait Lezita’da, patronun toplu sözleşme masasına oturmaması üzerine greve giden işçiler 48 gündür direniyor.

Geçtiğimiz hafta patronun grevi kırmak için çok sayıda kişiyi usulsüzce işe aldığı tescillenmiş, bu işçilerin arka kapıdan üretime sokulduğunu açığa çıkaran grevcilere jandarma saldırmıştı. Şiddetin dozunu artıran jandarma bir gün sonraysa 8 işçiyi hastanelik etmiş, 18 kişiyi de gözaltına almıştı.

Grevi kararlılıkla sürdüren işçiler bugün Türkiye Komünist Partisi ve Kadın Dayanışma Komiteleri'nin davetiyle İzmir'e gitti, Alsancak'ta düzenlenen etkinlikte mücadelelerini anlattı.

Ameliyatlı işçiye sıcak ortamı çok gördüler

Dört yıldır Lezita'da çalışan Havva Buldu, bu süreçte sinir sıkışması şikayetiyle ellerinden ameliyat olmuş. Ameliyat sonrası soğuk ortamda çalışmaması gereken Buldu'nun bu yöndeki tüm talepleri ısrarla reddedilmiş:   

"2019'da işe başladım. Elimde sinir sıkışması oldu, ameliyat oldum. Soğukta çalışmaz raporum vardı. İnsan kaynakları müdürlüğüne gittim. Bölümümün değişmesi gerekiyordu ama değişmedi. Sıcak ortam yok muydu? Vardı tabi ki de. Defalarca revire gittim, istekte bulundum, kabul edilmedi."

'Yaşadığımı, güneşin ne olduğunu anladım en azından'

Geride bıraktığımız bayram tatili grevdeki Lezita işçileri için bir ilk oldu. Yıllardır tüm resmi tatillerde işbaşı yapan işçiler, bu defa yakınlarıyla vakit geçirdi.

Bir tatilde ilk defa ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte olduğunu aktaran Ziynet Adıyaman, greve çıkmanın kendisi için ne anlama geldiğini şu sözlerle anlatıyor:

"Yaşadığımı anladım en azından, güneşin ne olduğunu anladım. Bunların ne olduğu bilmiyorduk. Hava karanlıkken gidip karanlıkken geliyorduk. Ama artık yeter dedim! Hiç pişman olmadım. İyi ki de greve çıkmışım."

'Neredeyse ölüyorduk ama yine biz kötü olduk'

7 yıldır kesim işçisi olarak çalışan Adıyaman, işyerinde ağırlaşan çalışma koşullarından yakınıyor. Günden güne artan işyükünün her bir işçiyi "bitirdiğini" vurguluyor. 

"Son zamanlarda kurallar değişti. Gelmeyenlerin yerine bizler çalışıyorduk. Günde 3-4 defa kıyafet değiştirdiğimizi biliyoruz. Islanıyorduk, gözlerimiz yanıyordu. Klor kokusundan ölüyorduk neredeyse ama yine de biz kötü olduk. Sabahın dört buçuğunda evden çıkıyordum, akşam ne zaman döneceğim belli değildi. İnsanı artık bitirmişlerdi. Olmayacak böyle dedim. En iyisi sendikal hakkımı, yasal hakkımı kullanmak istiyorum dedim. Greve çıkarsanız bir daha almayız dediler."

'10 yılda bitmiştik'

Tecrübeli işçilerden Ayfer Gedikbaş, 10 yıl kesimhanede çalışmış. Gedikbaş, baskı altında geçen yılların ardından grev kararını nasıl verdiğini şöyle aktarıyor:

"10 senelik kesimhane işçisiydim. Hep iş çok ama eleman az. Son günlerde biz bittik artık. Günde 3 yere 4 yere geçirdikleri oluyordu bizi. Arkadaşlarımız hasta oluyor, rapor alıyor, 'neden rapor aldın' diye soruyorlar. Bize hep böyle baskı uyguladılar. Kararımı verdim, greve çıkacağım hakkımı arayacağım dedim. Zaten biz 10 senede bitmiştik."

Lezita ve KFC işçi düşmanlığında ortaklaştı 

Alsancak'ta işçilerle gerçekleştirilen etkinlikten dakikalar önce Kıbrıs Şehitleri Caddesinde "Lezita işçisi kazanacak" sloganı yankılandı.

Türkiye Komünist Partililer, Lezita ürünlerinin satıldığı fast food zinciri KFC'nin Alsancak şubesi önündeydi. "Patronlar nasıl kardeşse biz de Lezita işçileriyle kardeşiz" diyen TKP'liler işçilerin sesini kent merkezlerinde büyüteceklerini ilan etti.

KFC önünde yapılan açıklama şöyle:

"Burada KFC şubelerinde satılan tüm ürünlerin içinde Lezita işçilerinin ödenmeyen emeği, verilmeyen hakkı vardır. İşçi düşmanları olan Lezita patronlarıyla KFC patronları nasıl kardeşse, biz emekçiler de Lezita işçileriyle kardeşiz. 

İşçiyi sömürüp, sendikal hakkını engelleyip, şiddetin her türlüsünü reva görenler Lezita işçisinin sesinin kısılacağını sanıyorlar. Ama yanılıyorlar. Bu ses daha da büyüyecek. Lezita işçisi kazanacak, işçi düşmanı Lezita patronu yenilecek!"