Teleferik kazasının nedeni ön raporda: 'Sözleşmeye rağmen kontrol edilmedi'

Teleferik kazasına ilişkin bilirkişi ön raporunda ihmal ve kusurlara işaret edildi. Öte yandan bakımdan sorumlu firmayla ilgili gündeme gelen iki ismin de aynı aileye ait olduğu ortaya çıktı.

Haber Merkezi

Antalya Büyükşehir Belediyesi'ne ait Tünektepe Teleferik Tesisi'nde 1 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin haklarında gözaltı kararı verilen 13 kişiden 12'si, adliyeye sevk edilirken kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi ön raporu da açıklandı. Raporda denetim ve bakım-onarımda kusurların bulunduğuna dikkat çekildi.

Kazanın, deformasyona uğrayan cıvataların kopmasından kaynaklandığı belirtilen raporda, bakım sözleşmesinde yer almasına rağmen bağlama elemanlarının kontrolünün yapılmadığı da vurgulandı.

İş güvenlik uzmanları, elektrik ve makine mühendisleri tarafından kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi ön raporu açıklandı.

'Cıvatalarda çekme-kesmeye bağlı deformasyon'

DHA'nın aktardığına göre raporda, şu ifadeler yer aldı:

"Tesisin işletmeye alındığı tarihten bugüne kadar 7 yıl sürenin geçmiş olduğu anlaşılmıştır. 5 nolu teleferik direğinin flanş bağlantılarını sağlayan cıvataların koptuğu, sebebinin ise direk üzerindeki kabin taşıyıcı halat sisteminin üzerinden geçtiği makaralardaki nedeni anlaşılamayan deformasyonlardan dolayı makaranın metal aksamına sıkışması sonucu sistemin hareket yükünden dolayı meydana gelen kuvvetli çekme yüküne dayanamayıp direk üzerindeki flanşların bağlı olduğu cıvataların kopması sonucu direğin üst bölümünün çekme kuvveti sonucu kabinin alt kısmına çarparak çelik konstrüksiyonu koparttığı, dolayısıyla kabin içerisindeki insanların aşağıya düştüğü keşif esnasındaki incelemelerimizden anlaşılmıştır. 5 nolu direğin toplam 7 adet flanştan ve toplam 10 parça boru direkten oluştuğu, alttan üçayak yükseldiği, üstteki yedinci flanşta üçayağın birleşerek tek sütun olarak devam ettiği tespit edilmiştir. Flanş bağlantılarını oluşturan 22 mm, 8.8 BOLT marka cıvataların yerlere saçıldığı ve deforme oldukları tespit edilmiştir. Cıvatalardaki deformasyonun çekme-kesmeye bağlı deformasyon olduğu anlaşılmıştır. Direği oluşturan parçaları birleştiren flanşlarda deformasyon görülmemiştir. Devrilmiş olan direk yanına gidildiğinde taşıyıcı-çekici halatları tutan makaralardan birisinin halatın etkisiyle deforme olduğu, halatın makaranın içerisine girdiği (sıyırdığı) tespit edilmiştir."

'Cıvataların yükü taşıyamayıp kopması yüzünden direk devrildi'

Olaya neden olan faktörlerin iki grupta incelendiği kaydedilen raporda, "Devrilmiş direğin çekici ya da taşıyıcı halatların makara içerisine sıkışması ile kesici anahtarın (emniyet sivici) görevini yapamaması sonucu halatın çekmeye bağlı olarak direğe moment uyguladığı ve direğin alttan ikinci katındaki flanşların cıvatalarının kopması ile birlikte direğin devrildiği tespit edilmiştir. Devrilmiş olan direğin devrilme aşamasında makaranın arasına halatın girmesiyle makaranın deforme olduğu, dolayısıyla halatın sıkışması ile değil cıvataların yükü taşıyamayıp kopması yüzünden direğin devrilmiş olduğu tespit edilmiştir" denildi.

'Cıvata, rondela, rulman gibi makine elemanlarının değişimleri yapılmamış'

2017 yılından itibaren tesise ait iş emri formlarının günlük tutulduğu, 2024 yılına ait ocak, şubat, mart aylarına ait iş emri form belgelerinde yapılan işlemler görüldüğü belirtilen raporda, "Ancak direklere ait cıvataların torkunda boşluk olup olmadığının kontrolü, cıvataların korozyona uğrayıp uğramadığının tespiti ve kontrolü, malzeme yorulmasının dikkate alınarak belli zaman aralıklarında cıvata, rondela, rulman vs. gibi makine elemanlarının değişimlerinin yapılmadığının tespit edildiği, tesiste bulunan dokuz adet 2 teleferik direklerinin üzerindeki traverslerde çalışan lastikli makara gruplarının hangi periyotlarda değiştirildiğine dair tutanak ve kontrol formlarının bulunmadığı görülmüştür" denildi.

Bazı bakım personelinin mesleki yeterlilik belgeleri yok

Bakım personelinden bazılarının mesleki yeterlilik belgelerinin bulunmadığının görüldüğü kaydedilen raporda, şu ifadeler de yer aldı: "Anet A.Ş. ile Megatower A.Ş. ile yapılan tesisin bakım ve işletme sözleşmesi incelenmiş olup sözleşmede birçok bakım işi Megatower firmasına Anet A.Ş. tarafından yapılması için verilmiştir. Sözleşme içeriğinde maddeler halinde yapılacak işler listelenmiştir. Ancak Anet A.Ş. firmasında çalışan kontrol ve kesin kabul mühendislerinin kesin kabulleri ve kontrolleri nasıl yaptıklarına ilişkin herhangi bir evraka dosyalarda rastlanmamıştır. Keşif esnasında kaza mahallinde bulunan kopmuş olan cıvatalar ve somunlar teknik olarak incelenmiş olup detaylı fotoğrafları rapor sonuna eklenmiştir."

Raporun sonuç bölümünde ise şöyle denildi:

"Yapılan incelemeler ve değerlendirmeler neticesinde; 5 numaralı teleferik direğinin devrildiği, direğin devrilmesiyle bir adet teleferik kabininin zarar gördüğü ve kabin alt platformunun çıktığı, devrilmiş olan direğin çekici ya da taşıyıcı halatların taşıyıcı makara içine sıkıştığı kesici emniyet sivicinin görevini yapamaması ile birlikte çekmeye bağlı olarak direğe moment uyguladığı ve direğin devrildiği, direk üzerindeki flanşlarda bulunan cıvataların üzerindeki yükü taşıyamayıp koptukları, cıvatalarda çekme-kesme kuvvetlerine bağlı deformasyon tespit edildiği, bağlama elemanlarının kontrolünün yapılmadığı, eski ve eksikliklerin tespit edildiği, sözleşmeye uyulmadığı görülmüştür."

MMO Antalya Şube Başkanı Atmaca: Bakımda noksanlık olmasaydı bu olay yaşanmayacaktı

TMMOB Makina Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İbrahim Atmaca, teleferik kazasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Atmaca, "Mahsur kalan vatandaşlarımızın kurtarılmasından sonra artık teknik olarak daha fazla konuşma vakti. Bu tip kaldırma iletme ekipmanlarında eğer bakımlar zamanında ve olması gerektiği şekliyle yapılmışsa ve yılda bir kez yapılması gereken periyodik kontroller de yapılmışsa, kaza yaşanma olasılığı hemen hemen yok denebilecek düzeye kadar düşüyor. Böyle bir kaza olduysa o zaman bakım da yapılmışsa ya bakımda eksik bir şeyler bırakılmıştır veya periyodik kontrol sırasında bu eksikliklerin bırakıldığı tespit edilememiş anlamı taşıyor" dedi.

Yanık kokusu

Yanık kokusundan bahsedildiğine dikkat çeken Atmaca, "Bu bir sıkışma olasılığını gösteriyor. Metalin metale sürtünme olasılığını gösteriyor. Bu çelik halatlar üzerinde ilerleyen bir kabin. Hiçbir kabinin halattan çıkmadığını görüyoruz. Demek ki bir yerde bu makaralarda, makaraların üzerindeki kauçuk bir zemin var. Bunların yapısına bakmak lazım. Acaba bunlar duruyor mu? Çelik çeliğe sürtme gibi bir alevlenme, bir ısınma oldu mu? Yanık kokusu bunu gösteriyor. Bir sıkışma olmuşsa tabii ki halat gerilmiştir. Kesinlikle kesici tertibat kesmiştir. Ama o anda direğe binen yüksek ağır yük civataların kesilmesine ve tamamen kopmasına neden olabilir. Peki bu civatalar kopmalı mıydı? Bu civataların tahribatsız muayeneleri, olması gerektiği zaman yapıldı mı? Bilirkişiler bakım dosyalarını inceleyecek. Periyodik kontrolleri inceleyecek. Olay yerindeki bulguları birleştirecekler ve buna göre bir kanaate varacaklar. Ama gördüğümüz şu. Eğer bakımda herhangi bir noksanlık olmasaydı, kesinlikle bu olay yaşanmayacaktı" diye konuştu.

'Piyasanın vicdanına terk edilmemeli'

19 Şubat-4 Mart arasında teleferiğe yapılan bakımın yeterli olup olmadığını da değerlendiren Atmaca, şöyle konuştu:

"Her türlü makinenin bakımı için yeterli süreyi tanımak gerekiyor. Kaldı ki teleferik gibi bir tesisat mekanik ve elektrik aksamı çok yüksek olan sistemler. Bu sistemlerin bakımlarının çeşitli periyotları var ve nasıl yapılacağı, TSE 1709'da tanımlı. Aylık bakımlar var. Yakın zamanda ağır bakımı dediğimiz yıllık bakımı da yapılmış. Yıllık bakımda civataların, kaynakların dayanımlarına da bakmak gerekiyor. Acaba bir gevşeme var mı? Bir deformasyon var mı? Bunun dışında paslanma veya korozyon var mı? Çelik halatlar üzerinde herhangi bir deformasyon var mı? Bakın bunların bir gözle tespiti var, bir de tahribatsız malzeme muayenesi dediğimiz yöntem var. Bunu bakımcı firma yapamaz. Bunu üçüncü taraf muayene kuruluşu dediğimiz, bu konuda akredite bir şirketin yapması lazım. Hepsinden öte yıllık periyodik kontrol lazım. Bu bakımların gerçekten olması gerektiği gibi yapılıp yapılmadığını gösteren yıllık muayeneler. Bunların da kesinlikle kamusal bir denetim mekanizması içinde olmasını öneriyoruz. Piyasanın vicdanına terk edilmemeli."

Bakımdan sorumlu firmayla gündeme gelen iki isim aynı aileye ait

Antalya Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden ANET A.Ş’nin işlettiği Tünektepe tesisleri ve teleferikteki kaza sonrası gözler sorumlulara çevrildi.

Tesisi inşa eden Anadolu Teleferik Yönetim Kurulu Başkanı Reşit Tezcan, direklerin üzerinde bulunan, metal halatın dönmesini sağlayan kauçuk makaranın yıldırım çarpması sonucu patladığını ve facianın bu yüzden meydana geldiğini iddia etmişti. Bugün ortaya çıkan ön bilirkişi aksine ihmal olduğuna işaret ediyor.

Gazeteci Yusuf Yavuz X hesabından yaptığı paylaşımlarda teleferiğin bakımından sorumlu firmayla ilgili farklı isimlerin gündeme geldiğini belirterek Bakanlığın açıklamasında da gündeme gelen Mega Tower firması ile Anadolu Teleferik'in aynı aileye ait olduğuna işaret etti.

Firmanın kökeninin 1998'de İzmir'de kurulan STM Sistem Teleferik şirketine dayandığını aktaran Yavuz "STM şirketi, 2014'te iflasını ilan ediyor. 2015'te ise şirketin ortaklarından Reşit Tezcan Anadolu Teleferik'i kuruyor. Daha sonra bu şirkete ailenin diğer fertleri ortak oluyor. 2019'da ise aynı isimlerin yönetici olduğu Mega Tower şirketi kuruluyor" diye yazdı.

Antalya'daki kaza ile gündeme gelen şirketin birçok ilde kurup bakımını üstlendiği teleferik olduğunu aktaran Yusuf Yavuz, 2020'de Isparta'daki Davraz Dağı'ndaki teleferikle ilgili ihaleye sahipleri aynı olan iki ayrı firmanın katıldığını ve bu durumun "ihaleye fesat karıştırmak"tan KİK'e şikayet edildiğini hatırlattı.

Daha önce de ihaleye fesat karıştırmaktan şikayet edilmişti

Yavuz paylaşımında şu bilgileri verdi:

"KİK, ihaleye katılan bir firmanın başvurusu üzerine inceleme yapıyor ve ihaleye fesat karıştırıldığına yönelik iddiaların araştırılması için konuyu Isparta Valiliği'ne bildirilmesine karar veriyor.

Aynı ailenin, iflas eden bir firmanın ardından farklı zamanlarda kurduğu iki ayrı firma, Antalya'daki kaza ile farklı açıklamalara konu oldu. Burada hangi firma ile sözleşme yapıldığı, iki firma ile de çalışılıyorsa bunun mevzuata uygun olup olmadığı soruları akla geliyor.

Bugün olayla ilgili adliyeye sevk edilenler arasında sorumlu firmanın sahibi ve teknik personeli de var. Kazanın teknik nedenlerinin yanında, neden sahipleri aynı kişiler olan iki ayrı firma adının gündeme geldiği, sözleşmenin hangileriyle yapıldığına da açıklık getirilmeli."