Önce tehdit ettiği tüketiciden, sıkışınca özür diledi: Patiswiss patronu işçiden de özür dileyecek

Patiswiss patronu Elif Aslı Yıldız’ın sosyal medyadan ettiği tehditlerin ardından şirket hesabından sonunda bir özür mesajı yayımlanırken işçilerin o fabrikada neler yaşadıkları bir kez daha gündemde…

Haber Merkezi

Patiswiss, Ankara OSTİM Organize Sanayii bölgesindeki fabrikada çikolata üreten bir şirket. Patronu ve CEO’su 1974 doğumlu Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu.

Bugün sosyal medyada küflü ürünlerini paylaşarak tepki gösteren bir tüketiciyi önce tehdit etti, daha sonra birkaç mesaj daha yazıp sildi ve sonunda şirketin hesabından bir özür mesajı yayımlanarak konu kapanmış oldu.

Patiswiss patronunun bu tavrı sosyal medyada “o fabrikada işçilerin neler yaşadığını düşünmek istemiyorum” şeklinde yorumlarla karşılandı.

Çoğunluğu kadın işçilerden oluşan Patiswiss işçileri azarlanarak, tehdit edilerek, sefalet ücretleriyle çalışırken sendikalaştıkları için işten çıkarılmış, ardından direnişe geçmişti. İşçiler ancak direnişin ardından bir nebze nefes aldıklarını dile getirmişti.

Önce bugün ne olduğuna daha sonra fabrikadaki çalışma koşullarına yakından bakalım.

Bugün yaşananlar: Önce tehdit, ardı ardına mesajlar ve nihayet özür

Bir Linkedin kullanıcısı, satın aldığı Patiswiss marka çikolatanın küflenmiş olduğuna dair bir paylaşım yaptı.

Ürünün son tüketim tarihinin geçmediğini belirten kullanıcı, "Muhtemelen tedarik zinciri sürecinde muhafaza koşullarında bir problem var" yorumunu yaptı, ürünün fotoğraflarını paylaştı ve paylaşımına ürünü aldığı Migros’un ve Patisswiss’in hesaplarını da ekledi.

Patiswiss patronu Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu ise yaptığı yorumda, paylaşımı yapan tüketiciyi tehdit etti.

Ürünlerinin küflenmeyeceğini iddia eden Tunaoğlu, "Hadi doğru diyelim. Sen bence acil şekilde evindeki nem oranına falan baya bir bakmalısın.. Bir de linkedinde paylaşacak hiç başka içeriğinin olmaması ne acı" dedi.

"Haklısın pirim yapmak için bize baya ihtiyacı var herkesin. Baksana aşağıya 'çöp' falan yazanlara" ifadelerini kullanan Tunaoğlu, "marka karalama" ve "marka değeri düşürme" iddiasıyla dava açma tehdidinde bulunarak, "Bizim avukatların marka karalama, marka değeri düşürme vs'den neler isteyeceğinden herkes habersiz" dedi.

Tunaoğlu, tehdidini şu ifadelerle sürdürdü:

"Ayrıca!!!! Bize böyle bir durum olsa söyler telafisini istersin! Karşında senin dev MIGROS ve biz varız. Herkes ürünün öyle arkasındaki!

Haydi size kolay gelsin. Avukatlarımız iletişime geçecektir sizinle ama ben kendi işimi kendim çözmeyi severim..”

Tunaoğlu, tehdidine yönelik tepkilerin ardından paylaşımını sildi.

Ancak Tunaoğlu durmadı bu kez yazım yanlışlarıyla dolu metni için “özür dileyen” bir paylaşım daha yaptı:

ÖSS 2004’te 45/45 yapmış biri olarak ayrıca sürekli kitap okuyan birisi de olarak hayatı hızlı yaşamam ‘zorunda’ olmaktan yazdığım imla hatası yüzünden (iPhone’ da İng klavye olduğu için:( uyarı vermemiş) siz değerli takipçilerimden özür dilerim.”

Tunaoğlu, bu paylaşımı da kısa sürede sildi ve daha sonra bu kez “yanlış anlaşılma” olduğunu ileri sürdüğü yeni bir paylaşım yaptı. Tunaoğlu’nun yazdığı metinlerdeki “imla ve yazım” yanlışları için özür dilediği yeni mesajında “sosyal medya uzananlarımın mesai saatleri dışında çalıştırmak istemiyorum” ifadelerini kullanması dikkat çekti. Anlaşılan Tunaoğlu "sosyal medya uzmanları" olmadan bir mesajı bile düzgün yazamıyordu.

Tunaoğlu paylaşımında şunları yazdı:

Valla büyük yanlış anlaşılma mı oldu, ben mi yanlış anlattım bilmiyorum. Ama çok özür dilerim sizi de meşgul ettiğim için. Beni biliyorsunuzdur bence. Tek demek istediğim ürünün herkes arkasında bize gönderseniz çözerdik, markaya zarar verecek bir posta gerek yoktu derken… İmla bilgimin gücü de eklenince ben vermişim gibi duruyor. Neyse bizim avukatlar benim içinde bir şeyler düşünecektir. Sonuçta yönetim kurulu ile yönetiyoruz şirketi Razıyım sorun yok. Tek derdim en iyi ürün en iyi fiyat. Son nefesime kadar vazgeçmeyeceğim. Gıda dışı markalarım, girişimlerim dahil. Sevgilerimle.
Şimdiden imla ve yazım yanlışlarım için özür dilerim, sosyal medya uzananlarımın mesai saatleri dışında çalıştırmak istemiyorum:( Zaten olanlara eminim çok üzüldüler. Düzelteceklere, bana koşulsuz, ücretsiz eğitim vereceklere de teşekkür ediyorum
.”

Ve tüm bunların ardından Patiswiss’in resmi sosyal medya hesabından bir özür mesajı yayınlandı. Patron Tunaoğlu da "Sevgi ve saygılarımla" (Bu kez yazım yanlışı yapmamıştı) notuyla bu mesajı paylaştı.

O fabrikada işçilere ne yaşatılıyor?

Tunaoğlu’nun sosyal medyada bugün ortaya saçılan tavrına işçiler uzun süredir aşina. 

Hatta işçiler, patron Tunaoğlu’na “Kadın işçileri en inovatif sömüren patron ödülü”, “Yılın en itici PR çalışması ödülü”, “Sosyal medyada en hızlı laf yetiştiren patron ödülü” bile vermişti.

Sosyal medyadan “O fabrikada işçiler neler yaşıyor, düşünmek istemiyorum” gibi yorumlar işçilerin çalışma koşullarını bir kez daha gündeme getirdi.

Sıklıkla mobbing, düşük ücretler, kısa süreli çalıştırma, iş güvenliğinin sağlanmamasıyla gündeme gelen fabrikada Şubat ayında Öz Gıda-İş’e üye olduktan sonra işten atılan işçiler direniş başlatmıştı.

Kadın işçiler anlatmıştı: 'İşçilere bağırıp çağırdığına, azarladığına bizzat şahit oldum'

Bu yıl ilk şikayetler Ocak ayı sonunda TELE1’e konuşan iki işçiden gelmişti. İki kadın işçinin şikayetlerinin en başında bağırıp çağırma ve azarlamalar yer alıyordu. İşçiler arasında birlik olmadığı için bu davranışlara güçlü bir karşılık sergilenemediğini anlatıyordu iki kadın işçi.

Üzerlerinde sürekli bir baskıyla, çok düşük ücretlerle, sürekli daha fazla çalışmaya zorlanan işçiler “Amirlerimiz sürekli ensemizde. Patronumuz Elif Hanım egosu çok yüksek bir insan. Bunu anlamak için fabrikada çalışmaya gerek yok. İnternete biraz bakan biri bile anlar. Zamanında üretim alanına gelip işçilere bağırıp çağırdığına, azarladığına bizzat şahit oldum” diye anlatıyordu yaşadıklarını.

Maaşlarının ancak kredi kartı borçlarını ödemeye yettiğini dile getiren işçiler “Elif Hanım eşitlikten bahsetmeyi çok seviyor ama böyle bir eşitlik olmaz. O lüks bir hayat yaşıyor ve bunu paylaşmaktan çekinmiyor. Bizim böyle bir isteğimiz yok ancak emeğimizin karşılığını almak istiyoruz” diyerek tepki gösteriyordu.

'İnsan hakları vardır ama bu fabrika duvarının arkasında'

Patiswiss’te çok sayıda depremzede işçinin işe alınmasının Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu tarafından sosyal medyada bir reklam malzemesi olarak kullanıldığını anlatan işçiler “Bu arkadaşlara sanki lütuf yapılıyormuş gibi davranılıyor. En ufak hareketinde bu hatırlatılıyor. İŞKUR aracılığıyla da sürekli insanlar işe alınıp deneme süresi bitince çıkartılıyor. Bu yüzden giriş çıkış da çok fazla oluyor. Bu da sorunlara neden oluyor. Tecrübesiz işçi olması işi yavaşlatıyor, iş yükünü arttırıyor, işin yanlış olmasına neden oluyor. Bu bir döngü” diye özetliyorlardı durumu.

Şirketin "kadın", "eşitlik" sözlerini düzenli olarak reklam malzemesi olarak kullandığını da anlatan işçiler “Bırakın kadın haklarını, insan haklarını tanımıyor” diyordu ve patron Tunaoğlu’nun "İnsan hakları vardır ama bu fabrika duvarının arkasında” dediğini aktarıyordu.

İşçiler daha önce sendikalaşma deneyimi yaşadıklarını ancak sürecin durduğunu aktarıyor ve yeniden sendikalaşacaklarını söylüyorlardı.

Avukat kardeşten işçilere 'sorgu odası'nda sendika tehdidi

Ve işçiler yeniden sendikaya üye olmak için bir araya geliyordu. Öz Gıda-İş’te örgütlenmeye başlayan Patiswiss işçilerine patronun yanıtıysa sorgu odaları ve sendikaya üye olanları işten çıkarma oldu. İşçiler bunun üzerine Şubat ayında direniş başlattılar.

Patiswiss'in Ankara OSTİM'de bulunan fabrikasında sendikalı olduğu gerekçesiyle bir işçi işten çıkartılırken işyerinde işçilerin gün boyu patron Elif Aslı Yıldız'ın kardeşi ve şirketin Genel Müdürü Avukat Mustafa Nazif Yıldız, Baş Gıda Mühendisi Beran Ecem Akça ve İnsan Kaynakları Müdürü Eşref Şişkin tarafından odaya alınarak tehdit edildiği ortaya çıkmıştı. Öz Gıda-İş Sendikası "İşçilere sendikaya üye olmamaları söylenerek, istifa ettirildi" açıklamasını yapmıştı.
Mustafa Nazif Yıldız’ın aynı gün akşam saatlerinde de işten çıkarılan işçiyi telefonla arayarak tehditlerine devam ettiği öğrenilmişti.

Öz Gıda-İş Sendikası işten çıkarılan işçiyle birlikte fabrika önünde direniş başlatmış, fabrikada daha sonra 4 işçi daha sendikalaştıkları için işten çıkarılmıştı. Öz Gıda-İş son bir buçuk yıl içinde Patiswiss’in sendikal nedenlerle işten çıkardığı işçilerin sayısının 20’ye ulaştığını açıklayacaktı.

İşçilere tehlikeli mal giriş kapısından giriş-çıkış dayatılıyor

Kötü yemekler, zamanında ve çoğunlukla verilmeyen molalar, çöp kutularının yanında molaya zorlamanın yanısıra işçilere fabrikaya giriş çıkışları ana kapıdan değil fabrikanın mal giriş kapısından yapmalarının dayatıldığı da direniş sürecinde ortaya çıkmıştı. İşçiler can güvenlikleri hiçe sayılarak bu kapıdan giriş-çıkışların ancak fabrikaya denetimciler geldiğinde kapatıldığını ve ana kapıdan denetim günü giriş-çıkış yapabildiklerini anlatmıştı.

Direniş OSTİM’deki fabrikada kölelik koşulları dayatılan işçilerin kısa süreliğine de olsa bir nebze nefes almalarını sağlayacak, işçilerin molaya çıktıkları yerler düzeltilecekti.

Ürettikleri çikolatayı bayramda bile alamayan işçiler

Sendikalı olduğu gerekçesiyle işten çıkarılan bir işçi soL'dan İrem Yıldırım'a konuşmuştu. Sendikalı işçilerle birlikte örgütlenmede öncülük etme ihtimali olabilecek kıdemli işçilerin de performans gerekçesiyle işten çıkarıldığını anlatan işçi, işe başladığı dönem “küçük bir işletme” olan Patiswiss’i şöyle tarif etmişti: “İnsanları köle gibi çalıştırırken bir yandan da ‘biz yanınızdayız, biz bir aileyiz’ diyerek sömüren, insanların zor anlarını kullanan, zor durumdaki insanları seçerek, ’Zaten bunlar bir şey yapamaz, bize muhtaç’ diyerek çalıştıran bir yer.”

Üretimi yapan personele temizlik de yaptırıldığını öne süren işçi, “Kıyafet, ayakkabı bile vermeyen bir işletme. Gıda üretim alanında hijyen en önemli şey. İş kıyafeti belli aralıklarla yenilenmesi gerekirken 2 yılda verildiği, bazen onun bile verilmediği oluyordu. Sadece denetim ve ziyaret olduğu zaman dört dörtlük temizlik yapılır. Onlar gidince eski usul çalışma devam eder” demişti.

En ufak hatalarda işçilerin kapının önüne konulduğunu söyleyen işçi, bayramlarda çikolata üreten işçilere ürettikleri çikolatanın verilmesinin çok görüldüğünü ifade etmiş, molalarda oturulacak bir yer olmadığını “Çöplerin arkasında uyduruk bir bankta insanlara mola yaptırılıyor" diye anlatmıştı.

Sendika mücadelesi sürüyor

Patiswiss’in 2 yıl içinde bu kadar hızlı büyümesinin ardındaki gerçeği, işçiler ortaya koymuştu, bugünkü paylaşımlarıyla patron Elif Aslı Yıldız Tunaoğlu bir kez daha hatırlatmış oldu.

OSTİM'deki Patiswiss fabrikasında patronun işçi ve sendika düşmanı tutumuna karşı işçilerin örgütlenme mücadelesiyse halen devam ediyor.