Kamu kaynakları medya devlerine akıyor: Belediyenin kasası yandaşlara açılmış

CHP'ye geçen Kastamonu Belediyesi'nin yandaş medyaya ''abonelik'' adı altında düzenli kaynak aktardığı ortaya çıktı. Daha önce görülen örnekler, bunun yandaş medyayla sınırlı olmadığı göstermişti.

Haber Merkezi

31 Mart yerel seçiminde onlarca yıl sonra CHP'ye geçen belediyelerden Kastamonu'da yeni başkan Hasan Baltacı, "tasarruf" tedbirlerine gazete aboneliklerinden başladı. 

Baltacı, MHP döneminde iktidara yakın 3 gazeteye yıllık 426 bin 360 lira ödenen abonelikleri iptal ettiklerini duyurdu. 

''Yeni Şafak, Türkiye ve Sabah abonelikleri iptal edilmiştir" diyen Hasan Baltacı, yerel basın aboneliklerinin de yeniden gözden geçirilmek üzere değerlendirmeye alındığını söyledi.

Kamu kaynakları medya tekellerine aktarılıyor

2019 yılında AKP'den CHP yönetimine geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2 yılda 57 milyon liralık reklam dağıttığı ortaya çıkmıştı. Bu reklamların tamamına yakınını Turkuaz, Türkmedya, Akit gibi iktidara yakın medya grupları gitmişti.

Aynı yıl İller Bankası'na en fazla borçlu belediyelerin başında yer alan Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin, 584 bin lira karşılığında Türkiye, Yeni Akit ve Sabah gazetelerinden aylık toplamda 20 bin 100 gazete aldığı ortaya çıkmıştı.

Bir dönem satış sayısı 1 milyona çıktığı iddia edilen Gülen Cemaati'ne ait Zaman Gazetesi'nin izlediği yöntem, uzun süredir yandaş medya tarafından sürdürülüyor. Kamu kurumlarında ve Cumhur İttifakı belediyelerinde yalnızca yandaş medyanın gazeteleri yer alıyor, reklam sözleşmeleri yalnızca bu kurumlarla imzalanıyor. Kamu kaynaklarıyla oluşturulan yerel yönetim bütçeleri bu yöntemle iktidara yakın yayın kuruluşları ve onların ait olduğu holdinglere aktarılıyor.

Ancak örnekler yalnızca iktidar ve yörüngesindeki holdinglerle sınırlı değil.

Talimat partiden, kaynak belediyeden

Geçtiğimiz yıl düzenlenen genel seçimlerin ardından CHP, HalkTV ile reklam sözleşmesini ''tabanını ve kamuoyunu demoralize etmeyi amaçlayan bir yayıncılık çizgisi" nedeniyle feshetmişti. 

Siyasi partilerin medya kuruluşlarıyla reklam anlaşması yapması hukuken mümkün. Zira CHP'nin 5 TV kanalı, 3 radyo, 18 gazeteyle daha  benzer anlaşmalar yaptığı mali raporlarında da dile getiriliyor. Ancak CHP-HalkTV geriliminin omurgasını oluşturan CHP'li belediyelerle yapılan ''işbirlikleri''ydi. 

Halk TV'de yayınlanan ve Serhan Asker'in sunduğu Görkemli Hatıralar adlı programın Antalya'dan canlı yayınlanacak çekimi, dönemin CHP Genel Başkan Yardımcısı Eren Erdem'in talimatıyla engellenmişti. Serhan Asker ve kanalın patronu Cafer Mahiroğlu, yaptıkları açıklamalarla bu engellemeyi protesto etmişlerdi. Bu gerilim, her bölümünü CHP'li belediyelerin yönettiği farklı bir yerde ve belediye başkanlarının katılımıyla gerçekleştiren programın talimat sonucu finanse edildiğini açık etmişti. HalkTV'ye yönelik bu yasak Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu kaybetmesinin ardından son buldu.

Parti ayrımı yok: Medyanın seçim tarifesi sabit

Öte yandan seçim sürecinde birçok medya kuruluşu ücret karşılığı belediye başkan adaylarına ekranlarında, sayfalarında yer veriyor. Geride bıraktığımız yerel seçim sürecinde bu ''tanıtımın'' bedeli 50 bin lirayla 200 bin lira arasında değişiyordu. Reklamı yapılan adaylar arasında mevcut başkanlar da bulunuyor. ''Hizmetlerini ve vaatlerini'' anlatan başkanların yayın masraflarıysa belediyelerin kasasından çıkıyor.