İnşaat işçisi yüksekten düşüp yaralandı: 'İş güvenliği sadece maliyet olarak görülüyor'

Eskişehir’de bir AVM inşaatında çalışan işçi yüksekten düşerek yaralandı. İşçi ölümlerinin en çok yaşandığı inşaat sektörünü, iş güvenliği uzmanı Gürkan Şahintürk ile konuştuk.

Yekta Armanc Hatipoğlu

Türkiye’de yaşanan iş cinayetleri ve kazaları her geçen yıl artarak devam ediyor. Ekonominin lokomotifi olarak görülen inşaat sektörü, bu kaza ve cinayetlerin yaşandığı sektörlerin başında geliyor. 

Eskişehir’in Odunpazarı ilçesinde yapımı devam eden bir alışveriş merkezinin inşaatında çalışan M.Y. isimli işçi, beş metrelik yükseklikten düşerek yaralandı. Diğer işçiler tarafından fark edilen M.Y., ihbar üzerine olay yerine gelen 112 Acil Servis ekiplerince Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedaviye alınan işçinin vücudunda kırıkların meydana geldiği öğrenildi.

İşçi Sağlığı ve İşçi Güvenliği (İSİG) Meclisi’nin 2024 yılının ilk üç ayını kapsayan İş Cinayetleri Raporu’na göre ocak ayında 161, şubatta 149 ve martta 115 olmak üzere üç ayda en az 425 işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. İnşaat/yol sektörü, iş cinayetinin en fazla yaşandığı sektör. İSİG Meclisi’nin raporuna göre 2024 yılının ilk üç ayında iş cinayetlerinde yaşamını yitirenlerin yüzde 25’i inşaat/yol sektöründe çalışıyor, bu oran 105 işçiye tekabül ediyor. 

'Devlet kurumlarını bile taşeronun taşeronu yapar hale geldi'

Eskişehir’de yaşanan son olayı ve inşaat sektöründeki işçilerin güvencesiz çalıştırılmasını iş güvenliği uzmanı Gürkan Şahintürk ile konuştuk. 

AKP’li yıllarda inşaat sektörünün lokomotif görevini üstlendiğini söyleyen Şahintürk, bu sektörün tamamen özelleştirildiğini hatırlattı. “Devlet kurumlarını bile taşeronun taşeronu yapar hale geldi” diyen Şahintürk, şunları söyledi: 

“İnşaat sektörünün ülkemiz ekonomisinde kapladığı yerin aşağı yukarı herkes farkındadır. Özellikle AKP’li yıllarda inşaat sektörü lokomotif görevini üstlendi. Günümüz Türkiye’sinde her alanda olduğu gibi inşaat sektörü de tamamıyla özel sektöre devredildi. Hatta devlet kurumlarını bile taşeronun taşeronu yapar hale geldi.”

'İş güvenliği patronlar tarafından sadece maliyet olarak görülüyor'

Şahintürk, patronların iş güvenliğini maliyet olarak gördüğünü; devletin tamamen bu sektörden çekilmesinin, patronların maliyet hesapları yapmasının nedenlerinden olduğunu kaydetti:

“Devletin ortada olmadığı durumda, yani şu an yaşadığımız durumda iş güvenliği patronlar tarafından maalesef sadece maliyet olarak görülüyor. İşçinin güvenliğini tehlikeye atabilecek tehlikelerin giderilmesi için yapılması gereken güvenlik önlemleri bir iş cinayeti yaşandığı ana kadar patron için zaman ve maliyet hesaplamalarından öteye geçmiyor.”

'Uzmanlar patronun izin verdiği ölçüde hareket edebiliyor'

İş güvenliği uzmanlarının patronlar tarafından kısıtlandığını söyleyen Şahintürk, uzmanların patronların izin verdiği ölçüde hareket edebildiğini söyledi. “İşçi ve iş güvenliği uzmanı aynı kişiden maaş alıyor, işyeri sahipleri sürekli işçilere çeşitli formlar doldurtup olası bir iş kazasından sıyrılmaya çalışıyor” diyen Şahintürk, sözlerini şöyle noktaladı: 

“İnşaatlardaki güvenlik açıklarını gidermekle görevli olan iş güvenliği uzmanlarının yetkisi son derece kısıtlanmış durumda, iş güvenliği uzmanları patronun izin verdiği ölçüde hareket edebiliyor. İşçi ve iş güvenliği uzmanı aynı kişiden maaş alıyor, işyeri sahipleri sürekli işçilere çeşitli formlar doldurtup olası bir iş kazasından sıyrılmaya çalışıyor. Bunların değişmesi şart, bunlar değişmezse bu tür kaza ve cinayet haberleri maalesef gelmeye devam edecek.”