İngiltere'de yerel seçim sonuçları İşçi Partisi iktidarına işaret ediyor mu?

İngiltere'deki yerel seçimlerde İşçi Partisi, birçok bölgede Muhafazakar Parti'ye karşı zafer kazandı, Londra'da üçüncü kez galip geldi. İşçi Partisi lideri Starmer "derhal seçim" çağrısı yaptı.

Can Kuyumcuoğlu, Eren Korkmaz

İngiltere'de dün yapılan yerel seçimler, İşçi Partisi'nin kritik üstünlüğüyle sonuçlandı.

İşçi Partisi, Batı Midlands bölgesinde Muhafazakar Parti'ye karşı büyük bir zaferle ayrılırken, Londra Belediyesi'ni de İşçi Partisi'nin adayı Sadiq Khan üç kez üst üste kazanmış oldu.

İşçi Partisi'nden Andy Burnham'ın Greater Manchester'da, Steve Rotheram'ın Liverpool'da ve Tracy Brabin'in Batı Yorkshire'da kazandığı kesin zaferlerle birlikte, İşçi Partisi İngiltere'deki çoğu belediye başkanlığını elde etti.

Batı Midlands'ta, Muhafazakar Partili Belediye Başkanı Andy Street, İşçi Partisi'nin adayı Richard Parker'a 1508 oy farkla yenildi. Böylece Muhafazakar Parti, bölgede 1996'dan bu yana ilk defa Liberal Demokratların ardından üçüncü oldu.

İşçi Partisi liderinden 'derhal seçim' çağrısı

İşçi Partisi lideri Keir Starmer, seçim sonuçlarının ardından Guardian gazetesinde bir yazı kaleme aldı.

Starmer, iktidardaki Muhafazakar Parti'nin ülkeye daha fazla zarar vermesini önlemek için Başbakan Rishi Sunak'ın derhal seçim çağrısı yapmaktan başka seçeneği olmadığını belirtti.

Starmer, “Trajik bir şekilde Britanya artık bir zombi hükümetinin kurbanı; kaybedeceğinden korktuğu için seçime gitmeyen ama bu ülkeye hak ettiği değişimi sağlayamayan bir başbakanla arafta sıkışıp kaldı. Bunu uzatmak yalnızca daha fazla hasara, daha fazla düşüşe ve daha fazla sürüklenmeye neden olacaktır” ifadelerini kullandı. 

Starmer, sonuçların, "ülkenin tüm kesimlerinin, Brexit ve İskoçya'nın bağımsızlığı etrafındaki tartışmalar da dahil olmak üzere eski bölünmeleri iyileştirecek, İşçi Partisi çatısı altında ulusal bir proje arkasında nasıl bir araya geldiğini" gösterdiğini söyledi.

Londra Belediye Başkanı Khan oylarını artırdı

Londra Belediye Başkanlığı yarışında da şansının eskisine göre daha az olduğuna dair spekülasyonlara rağmen Khan, üçüncü dönem için kolaylıkla oy oranını yüzde 44'e çıkararak, Muhafazakar Parti'den rakibi Susan Hall'dan 11 puan farkla seçimi önde bitirdi. Hall'un seçim kampanyasının odağında Khan'ın ultra düşük emisyon bölgesini genişletme kararı vardı.

Belediye binasındaki zafer konuşmasında Starmer'ın genel seçim çağrısını yineleyen Khan, "Londra, son sekiz yıldır Muhafazakar Parti hükümetinin akıntısına karşı yüzüyor. Şimdi, Keir Starmer yönetiminde yeniden iktidara gelmeye hazır bir İşçi Partisi varken, Rishi Sunak'ın halka bir seçenek sunma zamanı geldi. Genel seçim sadece ülkemiz için yeni bir yöne giden yolu açmakla kalmayacak, aynı zamanda Londralıların bir gerçeği görmek istediği cesur adımların da atılmasını sağlayacak" ifadelerini kullandı. 

Muhafazakar Parti sandalyelerinin neredeyse yarısını kaybetti

Mevcut sonuçlarla, İşçi Partisi konseyde 186 sandalye daha kazanarak 1158 sandalyeye sahip oldu. Liberal Demokratlar'sa temsilci sayılarını 104 arttırıp 522 temsilciyle ikinci sıraya yerleşti. Muhafazakar Parti toplam 474 sandalye kaybetti. 515 sandalyede kalan Muhafazakar Parti, böylece sahip olduğu sandalyelerin neredeyse yarısını kaybetti ve üçüncü parti oldu.

Mahalle ve köy düzeyinde yapılan seçimlerde her birimden en yüksek oyu alan belediye meclisine katıldı. İşçi Partisi 8 yeni belediyede kontrolü alıp yönettiği belediye sayısını 50’ye çıkartırken Muhafazakar Parti 10 şehirde yönetimi kaybetti. Liberal Demokratlar da 2 yeni şehrin kontrolünü kazandı.

Yeşiller temsilci sayısını 74 arttırarak 181 temsilci seçtirirken, aşırı sağ Reform partisi de temsilci sayısını 11 arttırarak 48 adayını seçtirdi.

Sonuçlar İşçi Partisi iktidarına işaret ediyor mu?

Bu sonuçlar genel seçimin öncesinde İşçi Partisi'nin iktidara gelme yolunda önemli bir aşama olarak değerlendiriliyor.

Bir önceki genel seçimde, İşçi Partisi'nin eski lideri Jeremy Corbyn yönetiminin Brexit (Avrupa Birliği'nden çıkış) konusunda net bir duruş sergilememesi üzerine geleneksel olarak İşçi Partisi'ne oy veren ve "Kızıl Duvar" olarak bilinen Kuzey İngiltere’yi, Brexit'i savunan Muhafazakarlar kazanmıştı. Bu bölgede seçmenin yeniden İşçi Partisi'ne döndüğü görüldü.

Diğer bölgelerde Muhafazakar Parti'ye oy verenlerinse İşçi Partisi, Liberal Demokratlar ve Reform’a geçişler yapması dikkat çekti. Daha zengin muhitlerde Muhafazakar Parti'den Liberal Demokratlar'a geçiş oldu.

Müslümanların yaşadığı bölgelerde İşçi Partisi'ne 'Gazze' tepkisi

Bu seçimlerde öne çıkan bir diğer konu özellikle Müslüman nüfusun yoğun olduğu bölgelerde İşçi Partisi'ne tepki olarak daha fazla bağımsız adayın çıkması ve 228 bağımsız adayın seçilmesi oldu.

İşçi Partisi açısından en önemli mesele Müslümanların çoğunlukla yaşadığı şehirlerde Starmer’in Gazze’ye yönelik tutumu ve İsrail’i kayıtsız şartsız savunması nedeniyle gösterilen tepki oldu. Buna, bazı şehirlerdeki trafiğin azaltılması uygulamalarından yoksul mahallelerin daha olumsuz etkilenmesine duyulan tepki de eklendi.

Bu politikalara tepki olarak bu bölgelerde bağımsız adaylar çıktı. İşçi Partisi'nin cezalandırılması ve politikalarını değiştirmesi talebinin öne çıktığı görülen buralarda seçmenler, rakip bir partiye yönelmek yerine bağımsız adaya oy verdiler. Bağımsız adaylarda ideolojik ve politik birliktelikten ziyade, öne çıkan meselelere tepkiler söz konusu oldu.

Buna örnek olarak, İşçi Partisi'nin en güçlü olduğu ve parti başkanı ve gölge bakan Anneliese Dodds’un bölgede milletvekili olduğu Oxford’un 4. bölgesinde bir mahalle dışında tüm seçimleri bağımsızlar kazandı. Bölgedeki bir yönetimi de Yeşiller aldı. Burada Gazze'ye dair tepkinin yanı sıra esas olarak üst orta sınıf bölgelerde "trafiği azaltma" adı altında bazı yolların trafiğe kapatılmasının, daha yoksul bölgelerde trafiği arttırmasına ilişkin rahatsızlık öne çıktı.

Bağımsız adayların öne çıktığı bir diğer şehir, Birmingham’ın içinde yer aldığı bölge valiliği oldu. Burada bağımsız aday karşısında ciddi oy kaybına uğrayan İşçi Partisi seçimi zor bir şekilde kazanabildi. Bu bölgede Gazze politikası öne çıktı.

Londra’da rahat kazanan İşçi Partili Khan'a yönelikse Gazze protestosu olmadı. Bunda Khan’ın partisinden ayrı olarak ateşkes çağrısı yapması etkili oldu. 

Muhafazakar Parti genel seçimler öncesi 'göçmen' gündemini öne çıkarabilir

İşçi Partisi'nin derhal seçim çağrısının ardından, ülkede 28 Ocak 2025 tarihine kadar artık her an genel seçim yapılabileceği değerlendiriliyor.

Diğer yandan, Muhafazakar Parti tarafından, Ekim ayı için çağrı yapılabileceği belirtiliyor. Muhafazakar Parti'nin, daha ağır bir kayıp yaşanmadan ve "kısmi kazanım imkanı" hissedilirse yaz aylarında da baskın bir seçim çağrısı yapması muhtemel olarak görülüyor.

İktidardaki Muhafazakar Parti'nin, bu kapsamda geçen hafta mültecilere yapılan baskınlar ve gözaltılarla Ruanda’ya bir kısım mültecinin gönderilmesini gündemde öne çıkarabileceği bir ihtimal olarak ele alınıyor.

Göçmen karşıtlığına solun ve İşçi Partisi'nin karşı çıkması ihtimali, Muhafazakar Parti'nin "yasaların, güvenliğin, düzenin partisi" olarak kendisini öne çıkarma hamlesi yapması olasılık dahilinde. Yine, yaz aylarında ekonominin kısmi iyi bir görünüm vermesi iktidar partisi tarafından bir koz olarak kullanılabilir. 

Bu tür bir baskın seçimle Muhafazakar Parti'nin iktidarda kalması yine zor olsa da, ağır bir kayıp almaması mümkün olabilir.