Gazeteci Rojda Altıntaş'tan Demirören'e: Neden röportajları kestirerek yayınlattınız?

Olayın haberleştirilmemesi için Demirören ailesinden baskı gördüğünü duyuran DHA muhabiri Rojda Altıntaş olaydan sonra yapılan röportajın kesilerek kamuoyuna sunulduğunu duyurdu.

Haber Merkezi

Yazar Eylem Tok’un 17 yaşındaki oğlu Timur C., geçtiğimiz Mart ayında ehliyetsiz olarak kullandığı lüks araçla İstanbul Eyüpsultan’da bir kazaya neden olmuş ve kazada Oğuz Murat Aci yaşamını yitirirken, 4 kişi de yaralanmıştı.

Kazanın ardından Eylem Tok, yargılanmaması için oğlunu yurtdışına kaçırmıştı.

Olayın haberleştirilmemesi için Demirören ailesinden baskı gördüğünü duyuran Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Rojda Altıntaş, DHA'nın yayınladığı bir haberin ardından, olaydan sonra yapılan röportajın kesilerek kamuoyuna sunulduğunu duyurdu.

DHA'nın yaptığı haberi alıntılayan Rojda Altıntaş, şu açıklamayı yaptı:

'Neden oğlunun adını ve babasının mesleğini röportajda kestiniz?'

"Demirören Medya bünyesinde bulunan CNN Türk, vefat eden Oğuz Murat Aci’nin ailesinin evine bugün röportaj yapması için muhabir göndermiş. Olaya karşı bu kadar duyarlıysanız, Türkiye'nin bu olaydan haberi yokken, olaydan 15 saat sonra DHA adına yaptığımız röportajları neden kestirerek yayınlattınız? Neden ‘yurt dışına kaçırıldı’ iddialarını kestiniz? Neden Eylem Tok’un yurt dışına kaçırdığı oğlunun adını ve babasının mesleğini röportajda kestiniz? Olaydan 15 saat sonra yaralı olarak kurtulan Süleyman Keçiçi ve vefat eden Aci'nin arkadaşı Deren Kara ile yaptığımız röportajlar burada. 3 dakika 44 saniye olan bu röportajlar, 1 dakika 22 saniyeye kadar nasıl kesilip yayınlatıldı? Önce ve sonrası şekliyle burada, buyurun."

Ne olmuştu?

İstanbul Eyüpsultan’da 1 Mart Cuma akşamı seyir halindeki üç ATV aracından biri arızalandı. ATV sürücüleri yol kenarına çekilen aracı tamir etmeye çalıştı. Oğuz Murat Aci, ATV motorunun ışıklarını yakarak önlem aldı. Diğer kişiler ise arızalanan motorla ilgilendi. Bu sırada aynı yönde ilerleyen sürücü koltuğunda oturan 18 yaşından küçük Timur C.’nin bulunduğu araç, üç ATV’ye çarptı.

Kaza sonucu yaralanan Oğuz Murat Aci, Tahsin Arslan, Süleyman Arslan, Hasan Topal ve İbrahim Gümüş hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan 29 yaşındaki Oğuz Murat Aci hayatını kaybetti.

Kazanın ardından sürücü Timur C.’nin olay yerine gelen annesi yazar Eylem Tok’un yaralıların telefonlarını topladığı daha sonra da aracıyla uzaklaştığı belirlendi. Timur C.’nin, annesi Tok ile saat 02.00 sıralarında İstanbul Havalimanı’na gittiği ve 04.30 sıralarında Mısır’a uçtuğu tespit edildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma kapsamında, sürücü Timur C. ve annesi yazar Eylem Tok hakkında yakalama kararı çıkarıldı, Başsavcılık, kırmızı bülten çıkarılmasına yönelik Adalet Bakanlığı’na yazı gönderdi.

Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, T.C. ile annesi Eylem Tok hakkında tutuklama kararı verildiğini, 2 Mart’ta uçakla Mısır’a giden iki şüphelinin Türkiye’ye iadesi için Mısır adli makamlarıyla temasa geçildiğini ve şüpheliler hakkında kırmızı bülten talep edildiğini söyledi.

Soruşturma kapsamında hakkında yurtdışı yasağı konulan baba Op. Dr. Bülent Cihantimur da kazayla ilgili 3 saat süren ifadesinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Habere Demirören müdahalesi

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Yıldırım Demirören'in oğlu Cemal Demirören'in de kaza sırasında araçta olduğu iddia edilmiş, ancak konu hızla kapatılmıştı. Sosyal medya üzerinden paylaşılan telefon konuşması kayıtları ise Demirören ailesinin olaya müdahalesini ortaya çıkardı.

Yıldırım Demirören’in eşi Revna Demirören’in şoförü olduğunu söyleyen "İlker" isimli şahıs, Demirören Haber Ajansı (DHA) muhabiri Rojda Altıntaş’ı arayarak, kazanın haber olarak servis edilmemesini istemişti. Görüşmenin kaydı ortaya çıkmıştı. Telefon görüşmesinde, haberin servis edilmemesine gerekçe olarak, Demirörenlerin en küçük oğlunun, Eylem Tok’un oğlu Timur C. ile çocukluk arkadaşı olması gösterilmişti.

İkinci telefon görüşmesinde ise muhabir, "İlker" isimli şahsı arayarak kendisinin Revna Demirören’in şoförü olup olmadığından nasıl emin olacağını sormuştu. Şoförün yanıtı ise "Yabancı değilim ben. Siz lütfen Revna Hanım’dan ya da Yıldırım Bey’den haber bekleyin” olmuştu.

İstanbul’da 1 Mart’ta meydana gelen ölümlü kazanın haberi, DHA tarafından iki gün sonra kazaya karışanların kimliği belirtilmeksizin servis edilmişti. Söz konusu telefon kayıtları, ölümlü kazada çarpan araçta bulunan kişilerin bilgisinin DHA’da bulunduğunu göstermişti.

Muhabirden DHA'ya yalanlama: 'Her şeyden haberiniz vardı'

Ailesine yönelik endişelerinden dolayı 8 hafta boyunca sessiz kaldığını belirten muhabir Altıntaş, “Kamuoyunu yakınen ilgilendiren ‘Eylem Tok’ olayıyla ilgili yeni bilgilere ulaşmam ve yayınlamam girişimleri kapsamında bağlı bulunduğum yayın kuruluşunun patronajı ve sair çevreler tarafından çeşitli baskılara maruz kaldım” açıklamasında bulundu.

Altıntaş'ın açıklamasının ardından Demirören Haber Ajansı da akşam saatlerinde sosyal medya hesabından Genel Müdür Celal Korkut'un imzasıyla bir açıklama yayımladı. Açıklamada DHA'nın olayı en başından beri takip edip haber yaptığını ileri süren Korkut, muhabir Rojda Altıntaş'a şu çağrıda bulundu:

"Meslektaşım Rojda Altıntaş'ın kayda aldığı telefon görüşmelerinde tam olarak ne yaşadığını ve eğer varsa baskıyı benimle açıkça paylaşmasını beklerdim. Kendisine üzüleceği veya baskı altında hissedeceği bir durum olmadığını, bilakis haberi tüm yönleriyle takip edip yayınlamaya devam edeceğimizi söylerdim. Bir meslek büyüğü olarak kendisine ulaşamadığım için buradan sesleniyorum. Bir an önce iş başı yapıp kaldığı yerden görevine devam etmesini bekliyorum."

Korkut'un açıklaması ve çağrısının ardından Altıntaş'tan da yanıt geldi. Altıntaş, Korkut'un süreçten haberi olduğunu belirtti. Altıntaş, başka ses kayıtlarının olup olmadığını merak ettikleri için Korkut'un söz konusu çağrıda bulunmak zorunda kaldığını belirtti.

Altıntaş'ın ifadeleri şöyle:

"Her şeyden haberiniz vardı. Başka ses kayıtları veya görüntüler olup olmadığını merak ediyorsunuz. Bu sebeple her şeye rağmen DHA’nın resmî hesabından beni işe çağırmak zorunda bırakılmışsınız, ne kadar üzücü. Ancak işe dönmeyeceğim."

Bir savunma da Ahmet Hakan'dan

Korkut'un "haberim yoktu" iddiası yalanlanırken, Demirören tarafından bir savunma da Demirören Holding çatısı altında faaliyet yürüten Hürriyet gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'dan geldi.

"Olayın peşini asla bırakmadıklarını ve hiç geçiştirmediklerini" iddia etti. Ancak yayınlanan ses kayıtlarıyla birlikte, haberin DHA tarafından iki gün sonra kazaya karışanların kimliği belirtilmeksizin yapıldığı ortaya çıkmıştı.

Hakan'ın diğer savunması ise Demirören Grubu’nun bütün mecralarında kazaya yer verilmesi oldu. Ancak bu savunmaya dair yanıtı da kazada yaşamını yitiren Oğuz Murat Aci’nin babası Özer Aci yanıtlamıştı.

Dün MedyaRadar’a konuşan Aci, DHA muhabiri ve kameramanının cenazeye geldiğini, kendileriyle röportaj yaptığını ancak bu haberin Demirören Medya'da kullanılmadığını söylemişti. Aci “Bütün medya işin üzerine düşünce Demirören Grubu da bu rüzgara kapıldı. Mecburen bu işin üzerine düştüler. CNN Türk’e yayınlara çıktım. Kanal D evimize geldi. Onlara ne söylediysek yayınladılar. Dediğim gibi bu kazayı görmezden gelemediler” demişti.

Hakan savunmasını şöyle sürdürdü:

"Biz bu manşetleri atarken... Demirören Ailesi’nden bir kerecik olsun minnacık bir rica bile gelmedi. Ben Hürriyet’in Yayın Yönetmeni olarak Demirören Ailesi’nden küçücük bir imayla karşılaşmadım. Kazadan sonra ilk yaptığımız haberde de bu olmadı, son yaptığımız haberde de bu olmadı. Aramızda konusu bile geçmedi bu olayın. Sadece Hürriyet’te de değil. Demirören Grubu’nun bütün mecralarında yaşanan bundan farklı değildi. Bu konuyla ilgili iddiaları, tartışmaları, yaklaşımları izlerken bu tanıklığı göz önünde bulundurmanızı hararetle tavsiye ederim.”