Çocuk istismarını haberleştirdi, tutuklandı: 'Sansür yasası'nın ilk ve tek mahkumiyet kararı bozuldu

Kamuoyunda "sansür yasası" olarak bilinen "Dezenformasyon Yasası" kapsamında verilen ilk ve tek mahkumiyet kararı Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından bozuldu. 

Haber Merkezi

Bitlis’in Tatvan ilçesinde 14 Aralık 2022’de "cinsel taciz iddiası" haberi yapan Bitlis Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sinan Aygül, TCK’nin 217. Maddesinde düzenlenen ve kamuoyunda “Sansür Yasası” olarak bilinen yasayla “yanıltıcı bilgiyi alenen yaymak” iddiasıyla gözaltına alınarak tutuklandı. 

22 Aralık’ta tahliye edilen gazeteci Aygül, hakkında açılan dava sonucu 28 Şubat 2023’te 10 hapis cezası aldı. Aygül’ün avukatlarının itiraz üzerine dosyayı değerlendiren Van Bölge Adliye Mahkemesi cezanın onanması kararı verdi. Yargıtay’a yapılan itiraz üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı cezanın yasaya ve usule uygun olduğunu iddia ederek onanmasını talep eden tebliğname düzenledi. 

Yargıtay kararı bozdu

Anayasa Mahkemesi’nin iptal davasını reddeden kararı açıklamasından birkaç gün sonra 29 Şubat 2023’te gazeteci Aygül’ün avukatı Diyar Orak’ın yaptığı itirazı değerlendiren Yargıtay 8. Ceza Dairesi verilen kararı oy birliği ile bozdu.

'Sanık haber verme hakkını kullandı'

TCK 217/a’nın oluşması için gereken şartlara dikkat çeken Yargıtay kararında “Sanığın bir gazeteci olarak haber verme hakkını kullandığı ve suç işleme kastı ile hareket etmediği anlaşıldığından, sanığın eyleminin 5237 sayılı Kanun'un 217/A maddesinde düzenlenen halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçunun unsurlarını oluşturmayacağı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi nedeniyle, kurulan hüküm isabetli bulunmamıştır” denildi.

'Karar umut verici ve sevindirici'

Bitlis Barosu ve MLSA’nın savunduğu gazeteci Sinan Aygül’ün avukatlarından Diyar Orak kararı umut verici ve sevindirici bulduklarına dikkat çekti. 

Orak, “Bildiğiniz üzere kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak bilinen TCK 217/A maddesinden ilk soruşturma, ilk tutuklama ve ilk mahkumiyet kararı müvekkilimiz Sinan hakkında verilmişti. Hem soruşturma aşamasında hem de yerel mahkemede ısrarla kanun maddesinin müvekkilimiz aleyhine geniş yorumlandığını ve bu yaklaşımın hukuki olmadığını ifade etmeye çalışmıştık. Ancak tüm çabalarımıza rağmen yerel mahkeme mahkumiyet kararı vermişti. Verilen karar müvekkil hakkında oluşturulan ön yargının bir sonucuydu. Yargıtay 8. Ceza Dairesi verdiği karar ile tüm bu ihlallerin önüne geçmiş oldu. Özellikle gazeteciler aleyhine yorumlamaya oldukça müsait olan ve bir anlamda gazetecilerin kıskaca alınmasına imkan veren kanun maddesiyle ilgili Yargıtay tarafından bu şekilde bir karar verilmesi hem sevindirici hem de umut vericidir. Bundan sonraki süreçte Yargıtay dosyayı istinaf mahkemesine gönderecek, istinaf araştırılması gereken bir husus olmadığına kanaat getirirse kararı kendisi verecek, varsa yerele gönderecek. Yerel mahkeme karara uyarsa beraat verecek, direnirse ya da itiraz olursa dosya bu kez Yargıtay Genel Kuruluna gidecek” dedi.

'Adalet böyle bir şey değil'

Yasanın ve uygulanmaya çalışmasının başından beri doğru olmadığına dikkat çeken gazeteci Sinan Aygül ise sürecin adil olmadığını söyledi. Aygül şöyle konuştu:

"Bu yasa maddesi daha çıkmadan önce karşı çıktık, ne olacağını biliyorduk çünkü. Çıktı, uygulanmaya çalışıldı, uygulanamayacağını da gördük. Ancak süreç benim açımdan çok adaletsiz geçti. Ben yargı ve kolluğu harekete geçirmek için bir çocuk istismarı iddiasını haberleştirdim. Amacım haber vermek, ilgili otoriteleri harekete geçirmek ve mağduriyetin önüne geçmekti. Bu yasa maddesinin sınırları zorlanarak gece yarısı alelacele gözaltına alındım, tutuklandım. 10 gün tek başıma hücrede tutuldum. Gözaltına alındığım gece 3 ve 7 yaşındaki iki çocuğum hastaydı, hastaneden döndükten hemen sonra gözaltına alındım. 39-40 derece ateşte iki çocuğumu bıraktım, 10 gün sonra görebildim. Durum böyleyken Yargıtay dosyayı bozsa ne bozmasa ne. Adalet böyle bir şey değil."

'Sansür yasası' nedir?

13 Ekim 2022 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda AKP ve MHP'nin oyları ile kabul edilerek yasalaştırılan sansür yasası 18 Ekim 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Yürürlüğe giren TCK 217/A maddesi şöyle:

"(1) Sırf halk arasında endişe, korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığı ile ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi, kamu barışını bozmaya elverişli şekilde alenen yayan kimse, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılır.

(2) Fail, suçu gerçek kimliğini gizleyerek veya bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlemesi hâlinde, birinci fıkraya göre verilen ceza yarı oranında artırılır."

Söz konusu madde ile iktidarı rahatsız eden tüm haberlerin bu kapsamda değerlendirilmesinin önü açıldı, böylece kamuoyunun haber alma hakkının önüne geçirilirken, gazeteciler de hapis cezası tehdidiyle sansüre zorlandı.

Madde ile haber alma ve verme hakkına yönelik saldırı gerçekleştirilirken, aynı zamanda haber kaynağının gizli kalmasının da önüne geçilmeye çalışıldı.

Yasa kapsamında onlarca gazeteciye soruşturma açıldı, birçok gazeteci yasa doğrultusunda gözaltına alındı.